Kızartma En İyi Hangi Tencerede Yapılır? – Bir Kayseri Hikayesi
Her Şey Bir Kızartma İle Başladı
Kayseri’de, akşam saatleri geldiğinde mutfaklar çoğunlukla bir sessizlikle dolardı. O sessizlik, annemin yemek pişirmeye başladığı saatlerde yerini keskin bir kokunun yayılmasına bırakırdı. Kızartma yapmaya karar verdiğimde de o eski, sıcak anıları yeniden yaşadım. Belki de bu yüzden, kızartma konusunu bu kadar ciddiye alıyordum. Hangi tencerede daha iyi olurdu? Sorunun bir cevabı vardı, ama ben buna henüz karar verememiştim.
O gün, kayınvalidemin evine davetliydim. Şehir merkezinin gürültüsünden uzak, tam Kayseri’nin o hantal ama kalıcı kokusunun içinde, annem ve kayınvalidem ile sohbet ediyorduk. Tabii bir de Kayseri’nin o meşhur lezzetleri var. Ama aklımda sadece bir şey vardı: kızartma yapmak. Hangi tencerede? En iyi nasıl olurdu?
Bir Anlık Heyecan: O Tencerenin Peşindeyim
Kayınvalidemin mutfağında dolanırken, bakışım birden onun büyük dökme demir tenceresine takıldı. O tencere, yıllardır her türlü yemeği pişirdiği, sabah kahvaltısından akşam yemeğine kadar her fırsatta kullandığı, özenle koruduğu tenceresiydi. Düşünmeden, içimden geçen bir düşünceyle, “Kayınvalide, bu tencerede kızartma yapsam, nasıl olur?” diye sordum.
Kayınvalidem hafifçe gülümsedi ve bir an için yüzüme baktı. Belli ki beni anlamıştı. “O tencereyi, yıllardır kullanırım, gençken o kadar yemek pişirdim ki, onun sırrı tencerede değil, yıllardır içinde biriken tecrübe de. Kızartma için de en iyisi odur, her şeyin bir zamanı vardır,” dedi.
Bu sözü duyduğumda birden kalbimde bir heyecan, bir umut kıvılcımı yandı. Yıllar içinde birikmiş o deneyimin her damlasını hissedebileceğim bir yemek yapma anı vardı önümde. Tencere bir efsaneydi, ama asıl olay neyin içinde piştiğiydi, tencereyi ne kadar sevdiğindi, yıllar içinde nasıl bir bağ kurulduğuydu.
Mutfakta Geçen Bir Saat: Tencere ile Tanışma
Mutfakta Kayınvalidem, o eski dökme demir tenceresini ateşe koydu. Sıcak yağın sesini duymak bile, bu işin gerçekten önemli bir şey olduğunu bana hatırlattı. İlk kez o tencereye dokunmuş olsam da, her şeyin bir zamanı vardı ve şimdi o zaman gelmişti. Yağ sızarken, sanki zaman da sızıyordu. O eski mutfak havası, bana geçmişi hatırlatıyordu: annemin o eski tenceresinde kızartma yaparken hissettiğim o derin tatları.
Yavaşça kızartmaların rengini almaya başladığını gördüm, sıcak yağda yavaşça dans eden patates dilimlerinin üstündeki altın sarısı kabuk, bana küçük bir umut ışığı gibi görünüyordu. O an, her şeyin yolunda olduğunu düşündüm. Kızartmalar kızarmıştı, ama aslında ben kendi hayatımda da bir şeylerin kıvılcımlandığını hissediyordum. Bunu hepimiz bilirdik, bazen bir kızartma, bir tencere, bir yağın sesi bile hayatınızdaki en önemli şey olabilir.
Sonunda: Her Şey Bir Tencere ile Anlam Kazandı
İlk kızartmayı tabağa aldım. O anda biraz heyecanım geçti, biraz da hayal kırıklığı. Kayınvalidemin sözlerini hatırladım: “Her şeyin bir zamanı vardır.” İşte o zaman anladım. Kızartmalar her zaman en iyi tencerede olmaz. Kızartmanın en iyi olduğu yer, o tencerede yılların birikmiş haliyle o anı paylaştığınız yerdir. Ve belki de en önemlisi, bir zamanlar sadece yemek değil, o tencere de bir dost olmuştu. O dökme demir tencere, aslında aileyi bir arada tutan bir köprüydü.
Beni en çok etkileyen şey, mutfakta her şeyin sadece yemek yapmaktan ibaret olmadığını keşfetmekti. Her anı, her tencereyi, her kızartma tecrübesini farklı bir ruh haline, farklı bir bağ kurma şekline dönüştüren bir hayat vardı. Şimdi, o eski tencereyi her düşündüğümde, sadece bir yemek değil, bir yaşanmışlık, bir anı ve bir anlam taşıyor.
Kızartma İçin En İyi Tencere
Ve şimdi, kızartmanın en iyi hangi tencerede yapıldığını soracak olursanız, cevabım belli: En iyi tencerede, ruhunu katabileceğiniz o anlarda yapılır. Eğer bir tencere, yıllar boyu sizinle birlikteyse, içindeki yemeklerin en lezzetli ve en anlamlı olanları, o tencerede pişer. Kızartma da o tencerenin içindeki anı, aşkı ve sabrı taşır. O yüzden, hangi tencereyi kullanırsanız kullanın, önemli olan ne kadar sevdiğinizdir.
Benim kayınvalidemin tenceresinde yaptığı gibi, yemek pişirirken, her tencere sadece bir araç değil, aynı zamanda bir anıdır.