Haram Para ile Alınan Hediye Kabul Edilir mi? – Kalbin Terazisinde Bir Hikâye
Bugün sizlerle bir hikâye paylaşmak istiyorum. Çünkü bazen bir dini mesele, bir fetva ya da bir kural değil; bir insanın yaşadığı içsel yolculuk, haram ve helalin gerçek anlamını öğretir. Bu hikâye, sevgiyle, utançla ve vicdanla örülmüş bir gerçeği anlatıyor.
Bir Hediye, Bir Vicdan
O gün, Zeynep’in doğum günüydü. Küçük kasabanın soğuk bir akşamında evin kapısı çalındı. Kapıyı açtığında karşısında eşi Murat’ı gördü; elinde zarif bir kutu vardı.
— Mutlu yıllar, dedi gülümseyerek.
Zeynep şaşkınlıkla kutuya baktı. Kutunun içinde altın bir kolye vardı; sade ama zarif, tam onun tarzı.
Fakat Zeynep’in kalbine bir gölge düştü. Çünkü Murat’ın son aylarda nereden bu kadar para bulduğunu bilmiyordu.
— Murat, bu hediyeyi neyle aldın?
Murat bir an durdu.
— Önemli değil Zeynep, sadece sana güzel bir şey almak istedim.
Zeynep gözlerini kısmıştı. Kadın sezgisi, kelimelerin ardındaki gerçeği duymuştu bile.
— O işi hâlâ yapıyorsun, değil mi?
Erkeklerin Stratejisi, Kadınların Sezgisi
Murat’ın iç dünyasında bir savaş vardı. O, hep çözüm odaklı bir adam olmuştu. Evin geçimi, borçlar, çocukların okul masrafları derken kısa yoldan para kazanmak ona bir “zorunluluk” gibi görünmüştü.
— Zeynep, ben kötü biri değilim. Sadece seni mutlu etmek istedim.
Zeynep derin bir nefes aldı.
— Ben mutluluğu altınla değil, helal lokmayla hissederim Murat. Haram para ile alınan hediye kalbe değil, vicdana ağırlık yapar.
Kadınların empatik gücü bazen bir aynadır. Zeynep, Murat’a kızmadı. Onu yargılamak yerine kalbini göstermeyi seçti.
— Bu kolye güzel Murat, ama ben takamam. Çünkü takarsam, her bakışımda helal olmayanı hatırlayacağım.
Bir Hediyenin Bedeli
O gece Murat uzun süre uyuyamadı. Kolye, komodinin üzerinde bir suçluluk sembolü gibi duruyordu.
Sabah ezanıyla birlikte kalktı, Zeynep’e baktı; huzurla uyuyordu. Kolyeyi aldı, sessizce dışarı çıktı. Kasabanın kenarındaki yetimhaneye gitti.
Görevli kadına kolyeyi uzattı:
— Bunu satın, çocuklara faydanız dokunsun.
Kadın şaşkınlıkla baktı.
— Ama bu çok değerli, emin misiniz?
Murat başını eğdi.
— Değerli olan altın değil, vicdanımdır.
Eve döndüğünde Zeynep kahvaltıyı hazırlıyordu. Gözleri nemliydi ama yüzünde huzurlu bir tebessüm vardı.
— Kolyeyi ne yaptın? diye sordu yavaşça.
— Hakkını buldu, dedi Murat. Artık içim rahat.
Zeynep yaklaştı, elini onun eline koydu.
— İşte şimdi gerçekten bana bir hediye verdin Murat. Helal bir kalp, en güzel armağandır.
Hikâyenin Derin Anlamı
Haram para ile alınan hediye, sadece bir eşyanın değil, bir niyetin kirlenmiş halidir. Dini açıdan bu tür hediyelerin kabul edilmesi uygun görülmez. Çünkü o hediye, haksız bir kazancın izini taşır.
Ama mesele sadece dinî değil; vicdani bir meseledir. Zeynep’in yaptığı gibi, bazen bir “hayır” demek, insanın hem kendini hem sevdiklerini korumasıdır.
Haram kazançla gelen hiçbir şey bereket getirmez. Hediye bile olsa, içinde ağırlık taşır. Çünkü helal olmayan yoldan gelen armağan, kalbi karartır, huzuru azaltır.
Senin Hediyen Ne Anlatıyor?
Belki sen de bir gün benzer bir durumda kalırsın. Birinin sana getirdiği hediyede, bir huzursuzluk hissedersin. İşte o an, kalbinin sesini dinle. Çünkü kalp, bazen fıkıh kitaplarından daha doğru konuşur.
Bir hediye, sadece alınan bir eşya değildir; bir değeri, bir emeği, bir niyeti temsil eder. Helal olanın verdiği huzur, haram olanın vereceği hiçbir lükste bulunmaz.
Sen olsan Zeynep gibi davranabilir miydin?
Haram para ile alınan bir hediyeyi kabul eder miydin, yoksa kalbinin terazisine mi koyardın?
Yorumlarda düşüncelerini paylaş. Belki senin hikâyen de bir başkasının vicdanına dokunur.